Nefs / Akıl / Din
Nefs ile Akıl bir değildir. Hiçbir İnsan (Çocuk) cinselliği ve eylemini
Aklı ile bulmaz; bunu ona doğası (Nefsi) zorlar. Aklın cevheri bozulmasa
da hangi açıdan olursa olsun "Nefsine Uyan" bir İnsan'a "Akıllı"
denemez. Hele ki bu Temiz olmıyan Akıl "Din"e karşı elbette tamamen
kördür. Ve ne kadar Kamil ve Temiz olursa olsun "Akıl" bir "Din" meydana
getiremeyeceğini İdrak eder; bu onun Cinselliği Aklı ile bulmayışındaki
kadar Apaçıktır.. Ancak İnsan Kalbi onu Kabul edebilir bir
İstidatta yaratılmıştır. "Din" derken İneğe, Fareye, Güneşe, İnsana,
Para pula Kadına çeşit çeşit Putlara tapılmasını kastetmiyoruz; bunların
"Din" değil, Saf Cehalet olduğu Akıllılar için istisnasız her dönem
aşikardı. Yine "Din" derken kendilerini "Dindar" olarak niteleyen
kimselerin Ahlaklarını, yahut Dinsiz ama çok Ahlaklıların Akıllarını da
kastetmiyoruz. Kim ki Halktan ve Nefsinden geçerek, Doğayı aşarak Aşk
ile Varlığın Hakikatini Samimiyetle ve Canıyla arar, o kimse ki O'nu,
Din'ini, Lütfunu, Nebi ve Resullerini, Dostlarını, Doğasının İnkar
edemeyeceği bir tarzda içinde ve dışında "Hazır" bulur.