"ve nefahtu fihi min ruhi"

"ve nefahtu fihi min ruhi" Ayetinde, "..Ruh üflediğimde.." değil, "..Ruhumdan Ruh üflediğimde.." değil, "..Kendi Ruhumdan üflediğimde.." buyuruluyor.. Kelimelerden Medet umuyorsun ya, işte Kelimelerden Medet sana!.. Bir de neye kısmına dikkatini çekelim.. "fihi" : İçine.. Neyin içine? Tesviye edilmiş Toprağın içine!.. Ruh'a Ruh üflenmez, zira içi de yoktur!.. Nefsinin içine Ruh üflediğimde de buyurulmaz.. He sen buyurursan başka paşam!.. "Can" ise zaten Beden'in Canlılığıdır, kertenkelenin kopan kuyruğunda kalan Can'lılık gibi.. Bu üflemenin örneğine başka bir Ayet'den Hazretin anlatımıyla işaret edelim:

"..Allah Hz. İsa hakkında şöyle demiştir: 'Topraktan kuş sureti yarattığında..' Kast edilen yaratılış suretidir. 'O da Allah'ın izniyle kuş olurdu.' Burada Allah sureti yaratılmışa izafe ederken onun kuş oluşunu da Hakka izafe etmiştir. Seni yaratması hakkında ise şöyle demiştir: 'Onu tesviye ettiğimde...' Bu ayet 'Topraktan kuş sureti yarattığında... ayetinin bir benzeridir. Sonra şöyle der: 'Ona kendi ruhumdan üflediğimde..,' Bu ise 'O da Allah'ın izniyle kuş olurdu' ayetine benzer.."

Evet paşam "ve nefahtu fihi min ruhi" Ayetinin Hakikatte nasıl olduğu, kısaca bildiğin gibi böyle.. Mecazı ve Manevisi ise yani Manevi Ruh ise İman, Haller, İlim, Nur, Manevi Kuvvet, kısaca Esma Tecellileri.. Hakikisi ise işaret ettiğimiz gibi "Sen", yani Özün, yani "Ben", yani Esma değil, Zat Tecellisi oluşun.. Dikkat et ki İmanı olan herkes Zati İrfana kavuşamaz.. Hallerin peşinde koşan O'nu bilemez.. her Alim Hakk'a her Arif Zat'a Arif olmaz.. Hakkın Nur'dan Perdeleri de mevcuttur.. Manevi Kuvvet ise kime neye karşı nasıl?.. Halbuki Kemal Zati İrfandır ve Sen Zati Tecellisin, Sen Allah'dan bir Ruh olduğun Hakikatini bilmeden, Kendini bilmeden, Ruhun Manevisi Mecazisi sana ne lazım!.. Sen Kendin Ondan bir Ruh olduğunu bilmeden, sana dışarıdan nefesler tükene dek üflense ne üflenmese ne!..

Arşivleme

Daha fazla göster