Kayıtlar

Kuran etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ali'ye saydılar bizi..

Hz Peygamber'in (as) her Hali, Mertebeyi, Makamı, her şeyi İhata eden, Allah İsminin Zahirinin Sınırı "Canlı Kuran" olduğu Sırrına eremezsen, Musevi, İsevi ya da İbrahimi bir Müslüman olursun.. "Muhammedi" olmak da kuru laf olur, "Ahmed"i tanımak var!.. Bunlar olmazsa da, Musaf'ta kalırsan, yazıktır ortaya karışık ne idüğü belirsiz Kuran-CI olmak var!.. Büyük söz sanma bunları, Ehli Beyt'den gayrı Mürüvvet yok Kemal'den; Kapı açılmadan Eve girmek mümkün olmaz! Buyurmuşlar: P ir Sultan'ım Haydar şunda Çok keramet var insanda O cihanda, bu cihanda Ali'ye saydılar bizi

Zürafa - Evrim neden yok!

Zürafa Boynu kısa iken yerden yiyemez, ve içemez (göğsünün dikliği de engeldir).. boynu yukarı uzayana kadar (!) ise yok olmaktan kurtulamaz (yoksa niye uzasın) .. Verilen bu basit örnekten evrim'in temelinde ne kadar büyük bir mantık hatası taşıdığını rahatça anlayabilirsin.. Bu örnekten, Yaratılışın ne kadar apaçık, berrak olarak gözler önünde bulunduğunu, ve onda böyle mantıksızlıkların hiç bulunmadığını da görebilir, hatta seyredebilirsin.. Sorun psikolojiktir; çirkin sana göre çirkin, kabul edilemez olan sana göre kabul edilemez olabilir; benlik! Küfür psikolojisini kafir kendi başına anlayamaz!

"Allah, göklerin ve yerin Nûru'dur.." ~ Kuran ~ Tasavvuf

"Allah, göklerin ve yerin Nûru'dur. O'nun nûru'nun misali.." (Nur 35) Dikkat edersen Ayet'in başında Sıfat Zat'dan gayrı İfade buyrulmuyor.. Sonra, anlatım bakımından Misal için (ki Tecellisidir) Sıfat ayrıca Zikrediliyor..

Kuran - Tasavvuf ~ Şirk - Küfür - Cahillik!

"İki elimle yarattığıma Seni Secde etmekten alıkoyan nedir.." {Sad 75} Ayet'in Zahirinde Şirk-Küfür-Benzetme (!) sezebilecek derecede (!) pek yüce İlim ve Keskin görüş sahibi (!) İman-Kuran Ehli (!) Alim (!) fakat buna rağmen Tasavvuf'un İslam Dışı (!) kabala filan olduğunu farketmiş (!) kardeşler bulunur mu ? (!)

Kuran - Evrim ~ Adem - Havva (as)

Adem (as) Babamız Havva (as) Annemizi görünce, "Benden böyle başka başka bir çok olur mu" diye aklına düşmedi mi.. Allah (cc) Meleklerine (as) "Yeryüzünde bir Halife kılacağını" haber verdi.. Halbuki onu (as) Cennet'e Yerleştirmişti.. Ah kardeşim, şeytan gibi Allah'ın yolu üzerine oturmuşsun, ezilmiş "Evriiim! Evriiim!" diye çığlık atıyorsun, bir de üzerine cinlik ediyorsun?; a cahil, sen hiç düşünmez misin!

Evrim ~ Akıl ~ İlmi Ahlak!

Akıl açısından başlangıcı Evrim'e veriyorsun.. Din'de Kemal'i ise "Düşünce" ile gösteriyorsun.. Peki, ilerisi ilerisi ilerisi daha ilerisi.. ne olacak, görebiliyor musun?.. Dini açıdan bu konuda bir Düşüncen var mı!.. Elest Bezmi, Ahiret, Cennet Cehennem, Kuran? Evvel Ahir Zahir Batın; Her şeyi Bilen?.. Bak bunlar hep İlmi "Ahlak"'a giriyor! Hem Dini, hem İnsani!

Himmet İsteme - Şeyhler - Tarikat - Kuran - Tasavvuf

"Yalnız Sana Kulluk eder, yalnız Senden Yardım dileriz" Yani Avamca Tefsir edersek: "Himmet Doktor!" derken Şirk'e düştüğünü zannetme.. Her şey Put herkes Müşrik olmasın Akıl gözünde.. O'ndan iste ki, Yardımı geldiğinde nereden geldiğini bil; Doktor'a! veya Meleğe!.. bozuk çalma, "Teşekkür"ünü et, Kaba-Yabani olma!.. Böylece Kendinde de başkasına maddi manevi yardım kuvveti bulunca, yani Duaların Kabul bulunca, Kulluğunu bil unutma, Kulluk nedir anla..

Kuran - Tasavvuf - Vahdet-i Vücud ~ "..Nurdan, zulmete.."

Allah, iman edenlerin dostudur, onları zulmetten nura çıkarır. Ve kâfirlerin dostları tağuttur, onları nurdan zulmete çıkarırlar. İşte onlar, ateş ehlidir. Onlar, orada ebedî kalacak olanlardır. {Bakara 257} Dikkat edersen "onları nurdan, zulmete çıkarırlar" buyuruluyor..

Nefsinden başını kaldıramaman bundan "Müslüman"!..

Bilim, Teknoloji kıçına rahatlık verirken, bir yandan da Canını alıyor ya.. Kafanın karışıp Nefsinden başını kaldıramaman bundan "Müslüman"!..

Evrim ~ Tasavvuf

Hz İsa (as) Efendimizin çamurdan kuş sureti yapıp üfleyip hemencecik canlanıp uçuvermesi Ayeti.. Neden bu Mucize anlatılıp da bir de sonrasında üstüne "Adem ile İsa'nın yaratılışı birdir" buyuruluyor? Zavallı görüşleri ukalalıkları bırak da tek bir görüşe gel, neden bu Mucize anlatılıyor bize ve ardından böyle buyuruluyor? Kapalı olana Açık olandan gidilir.. Senin için Mucize Kapalı ise, daha çok sürüneceksin, belin hiç doğrulmayacak.. Tıpkı Sebeplere yapışmak Sünnettir deyip de, Kafirler gibi Allah'ı unuttun ya.. İşte öyle..

İsrailiyat!..

Hadis İsrailiyat oldu da, Evrim, Modern Bilim, Medeniyet, Felsefe vs "Ayet" oldu..

Demokrasi

Kafirler Demokrasi, İnsan Hakları filan diye bir Yalan Uydurmuşlar, buna bir tek Müslümanlar İnanmış.. Müslüman'a bak sanki Dinsizmiş gibi İslam'da Demokrasi, İnsan Hakları var diyor.. Kafirlere kendini kanıtlamaya çalışıyor.. Kendini temize çıkardığı yere ve şeylere bak.. Yahu İslam'da "Yalan" olur mu! İşte böyle olunca anlarsan demekten zevk duyuyorum ki "Senin Felsefen Bilimin Medeniyetin İnsanlığın batsın, sen Adam mısın!"

Ateizm Çelişkisi ~ Kayıt

Hakk olarak Fıtrat Dini olduğundan, İslam'da hiçbir Kayıt yoktur.. Haramlar, İbadetler ve Küfür dersen, Mümin bunları Nefsinden ve Kader bakımından zaten gayet iyi bilir.. Yani Günah işlememek gibi bir Kaydın olamayacağını bildiği gibi İşlemenin de bir Kayıt olacağını bilir.. Ama Kafir-Ateist bu seviyede bir anlayışa sahip değildir ve asla olamaz.. Günah yoksa, zaten "Kafir-Mümin" çelişkisi de olmamalı değil mi!.. Başta Nefsini bilmediğinden, ve Dini de bir Kayıt gördüğünden, en büyük Çelişki olan Kayıtsızlık Kaydına düşmüştür.. Görmüyor musun hallerini, onlara göre Nefisleri dahil her şey "İlah" edinilebilir (İnek bile..) ve olabilir de, yalnız Bir Tek "Allah" Gerçek-Hakk olamaz.. Güya dinler, hatta Mitoloji bile olabilir de, bir "İslam" olmaz.. Şunu unutma ki biz genel olarak İnsanlardan değil Hakikatlerden bahsediyoruz.. Yoksa Kafirler diye bir grup var da çok mu Merhametliler çok mu Akıllılar ki?! Bu Kayıtsızlık meselesi herkesin değil, a

"De ki "Kininizle ölün"

"De ki "Kininizle ölün" Ayeti Müminlerin Nefretini değil, Zalimlerden Rahmet Merhamet bakımından Ümit Kesmişliğini İfade eder.

Düz Dünya veya Yuvarlak! ~ Akıl - Kuran

Görmedin mi Rabbin gölgeyi nasıl uzattı? Eğer dileseydi elbette onu, sakin (sabit) kılardı. Sonra da Güneş’i ona (gölgeye) delil (yol gösteren) kıldı. Furkan 45 Bu Ayette Allah (cc) Akıl ve Nedensellik bağlarını koparıyor, ve asıl noktaya işaret edip buyuruyor ki "Güneşle Gölgenin aslında hiçbir Nedensel bağı yok, ben onları öyle göstererek size Deliller veriyorum".. yani buna göre işin esasında, mesela Dünya Yuvarlak mı yoksa Düz mü diye bir Tartışma olsa da Hakikatini öğrenmek istesek, hem düz hem yuvarlak, hem yuvarlak değil hem düz değil.. Hakikat arıyorsan, bundan gayrı Hakikat yok! Buradan bakmadın mı da zaten ha düz görünmüş ha yuvarlak.. hiçbi farkı yok, çünkü zaten Hakikat ikisinde de değil!..

Kuran ~ Tasavvuf ~ Şirk

İbrahim gördüğüne "İşte bu benim Rabbim!" dedi ve Alemlerin Rabbi de "Biz ona öyle gösteriyorduk, ki Yakin sahibi olsun" dediyse, Sen bundan Sevgilinin Cilvesini anla! Anla da Şirk'ten korkma, Kurtul!

Esma ~ Ruh ~ Kader Sırrı - Ayan-ı Sabite ~ İbn Arabi (ks) ~ "Adem Ruh ile Cesed arasındayken.." ~ Zaman - Dehr ~ "Cehennem için yarattık"..

Hiçbir şey yok iken ilk seni var etseydi, Zahir İsminin İlk Tecellisi Sen olurdun. Bu durumda Sen, Hayat Sahibi Var olduğun halde Bilgi bakımından tıpkı Bitkisel veya Hayvani Mertebede bir "Bilmez"likte olsaydın da, bu O'nun İlk defa Batın olması olurdu.. Ama bu örneğe göre Ruh, yani Sen, İnsan olarak Zuhur edeceğinden, yani O'ndan bir Ruh olduğundan, Bilgin de bu Mertebe'ye uygun olacaktı.. Ki Elest Bezminde "Rabbimizsin" diyebilmemiz bundandır.. Bu Örnekte olmasa da, Batın İsminin Zuhuru yine, Dünyevi yaşama geçtiğimizde bizim nezdimizde, bize nispetle Taayyün etmiştir. Ve Elest Bezmi hususiyetinde Zahir İsmi Genel olduysa da Allah'ın Bilgisi Dünyevi Yaşamı ve Akıbetlerimizi Kuşattığından (Ayan-ı Sabite), Ruhun bu Yüksek Biliş Mertebesi Dünya ve Ahirette Arızi olarak perdelendi, ve İnsanlar Hakk'a Yakınlık Bilgisinde Mertebelendiler.. Bu anlamda Hz Peygamberin (as) "Adem Ruh ile Cesed arasındayken ben Nebi idim" Hadisini örnek verebil

Adem Havva (as) ~ Anadolu - Ahmed Arif

Bu Ağacın Tohumunu, Yeryüzünde arama bulamazsın a cancağızım! Ben Anamın Havva, Babamın Adem olduğunu, senin aldandığın o Düşünemeyen Cüzi Aklından, aldatıldığın Uyduruk Tarihinden değil, Külli, Ulvi Akıl'dan, Hakikati Muhammediye'den Okuyorum! Hakikat çok Duru Yalın Apaçık, lakin, Kalbinin Gözüne Şeytan kaçmış, ondan Basit Saf  Düşünemiyorsun cancağızım! Bu Ağacın Tohumunu, Yeryüzünde arama bulamazsın a cancağızım!

Kuran'da Sembolizm! ~ Kuran'da Mucize ~ Tasavvuf Büyüklerinin Sözleri ve Hadsizler..

Hiç harikulade hal yaşamamış biri büyüklerin menkıbelerini sözlerini hatta Kuran'ı tabi ki Sembolik bulup haddini aşabilir. Yazık, bari hiç tattırılmamış, ama haddini bilip kendini aklıyla birşey zannetmese ya! Mucize'yi geçtim bir Yücelik Hali yaşasa, bakalım o sözleri abartılı bulacak mı, veya acaba kendisi neler neler diyecek! Tasavvuf Büyüklerini aklınca tevil etmek, hatta ayıplamak, Kuran'a Sembolik demek kolay, yaşa bakalım bi, senin durumun şu halde ne olacak!

Tasavvuf - Bilim ~ Sır ~ Şahdamarından daha da Yakın..

Bilim adamları, asla çözemeyecekleri bir Sırrı kıyısında durup seyrediyorlar; halbuki O Sır onlara şah damarlarından daha yakındır.

Kuran Apaçıktır.. ~ Tasavvuf

Evet, şüphesiz Kuran Apaçık bir kitaptır; şöyle söyler: "...Allah bilir, siz ise bilmezsiniz." [Nahl/74]

Feyz

Kuran sana Düşünmeye güç yetiremeyeceğin Hakikatleri Hatırlatır; Duygulanmaya değecek şeyleri Yaşatır. Nefsin seni zorla Kalp elini kolunu bağlayıp hapseder, kendine mahkum eder; iki sayfa da olsa Kuran Oku da sen onu hapset!

Allah Nerede

Dünya dönüyor hangi Yukarı!.. "Nereye dönerseniz Vechi oradadır" buyururken Mümin'e Kalpten bir "her yerde" demek elbette Caiz olur; ne desindi "hiçbir yerde" mi!.. Cisim-Madde (Görünür Alem) dediğin Gökkuşağı gibi Nur'dandır Nur'dan! Sen onu Çölde Serap gibi Cisim görürsün; Rüyada olduğu gibi de dokunur, tadarsın ya.. Allah'ın Nurunun Misalini Oku.. Mekanın Mekanıdır O Zat!.. Allah yerlerin göklerin Nurudur ve Allah'ın Vechinden gayrı her şey Helak-Yok olucudur Ayetlerini iyi Oku Anla da, bu Mekan Çölünden, Cisminden kurtul! Uyan da Nur'unun şu acip Tecellisinde gark ol! Mekansızlık Aleminde neler ne nimetler yok ki, Yok yok! Asıl Var orada! İlmi, Rahmeti Merhameti, cümle Esma Sıfatıyla Zatı! Uzak değil Ruhun (Özün) Kalbin de ordadır orda! Kendi Ruhumdan demiş, O'ndadır O'nda!

Kader ~ Kuran

Ve O ki, bir kader tayin etti. Sonra da hidayet etti (sevk etti, klavuzladı). (Ala 3) Muhakkak ki Allah, Âdem'i, Nuh'u, İbrâhîm'in ailesini ve İmran ailesini, âlemlerin üstüne seçti. (Ali İmran 33) Hani Allah peygamberlerden 'kesin bir söz (misak)' almıştı: 'Andolsun size Kitap ve hikmetten verip sonra size beraberinizdekini doğrulayan bir elçi geldiğinde, ona kesin olarak iman edecek ve ona yardımda bulunacaksınız.' Demişti ki: 'Bunu ikrar ettiniz ve bu ağır yükümü aldınız m ı?' Onlar: 'İkrar ettik' demişlerdi de 'Öyleyse şahid olun, ben de sizinle birlikte şahid olanlardanım,' demişti.  (Ali İmran 81) Ve kıyâmet günü, gerçekten biz bundan gâfildik (gâfilleriz) dersiniz diye (dememeniz için), senin Rabbin, Âdemoğullarının sırtlarından onların zürriyetlerini aldığı zaman onları, nefsleri üzerine şahit tuttu. (Allahû Tealâ şöyle buyurdu): “Ben, sizin Rabbiniz değil miyim?” Dediler ki: “Evet, (Sen, bizim Rabbimizsin),

Münafıklık ~ Takiye ~ Hu

Münafık gerçeklikle, ateşle oynayandır.. Hakikatlerle oyun oynayanlara Münafık denir.. Bu sebeple onların Azabı çölde serab peşinde koşturup her seferinde hüsrana uğramaktır; Ebediyen.. Kafirle dahi olsa oyun oynama. Takiye, canını kurtarmak gibi durumlar için bir Ruhsat'tır, yoksa herhangi bir Ulvi (!) amaç için de olsa Mümin asla Yalan söyleyemez, Oyun oynayamaz; ne yaparsa İhlas ve Dürüstlüktür! İbrahim (as) putperestlere Yalan söylemedi! Yusuf (as) kardeşine İftira atmadı! Bütün Dünya'ya İslam'ı getirmek (!), Dünya'yı kurtarmak (!), Amaç Allah'tan Gayrısı olmadı mı! başı yoldan çıkmışlık, sonu sapıtmışlık bil! Vallahi biz kendimiz adına O'ndan gayrı bir Garanti Yol bulamadık! Elimiz ayağımız varlığımız O'ndan tutuldu! Korktuk biz, Ondan Korktuk! Eminliğimiz O'ndan!

Enel Hakk - Tasavvuf ~ Kurancılar

Hiçbir Tasavvuf Ehli Kamil Zat "Ben Allah'ım" dememiştir. "Ben Rabbim" de dememiştir. Allah nasıl Kendi İsmini Kullarına vermiş "Mümin" demiş ise, veya nasıl "Rabbaniler olun" demiş ise, nasıl "Kendi Ruhumdan" demiş, ve nasıl Batıl Ehli "Batıl" olmuş ise, Hakk Ehli de öyle, "Ben Hakkım" demiştir! Kurancılar Dilleriyle o kadar Kuran Kuran dedikleri halde şu Manalardan o kadar habersizdirler, Cahil, Kötü Niyetli, Yabani, Sui Zan sahibi, Kibirli, Hasedçi, Tekfirci-İftiracıdırlar ki neredeyse Arı'ları bile Peygamberlik İddia ediyorlar diye Din'den dışlayabilirlerdi! Kuran da Kuran dedikleri halde Manasından o kadar Uzaktırlar ki birisi gelse onlara "Nereye dönerseniz Allah Vechi oradadır" deseydi onu taşa tutarlar "Sen Panteistsin, Şirk koşuyorsun, vay Müşrik" diye Afaroz ederlerdi! Bir ellerinde "Mushaf" bir ellerinde "Tekfir", Kalplerinde Kötü Niyet, Dill

Kurancılar - Panteizm ~ Tasavvuf

"Yalnız Kuran" diyenler "Şahdamarından daha Yakındır", "Nereye dönerseniz Vechi oradadır", "Evveldir, Ahirdir, Zahirdir, Batındır" gibi Ayetleri görmeyip birilerinden duysalardı "Şirk! Panteizm!" diyeceklerdi.. Düştükleri Hali, İftiraları, Cahilliği düşün.

Kurancılar ~ Aracılık Şirk

"Yalnız Kuran" diyenlerin "Aracılık Şirk" diyenlerin işi hayli zor, zira Çelişkileri Cahillikleri daha "Besmele"den, "İnşaallah"dan başlıyor. Tasavvuf Bilgisi olmaksızın Kuran Hakkında, Allah Hakkında Doğru Anlayışa ulaşmanın, Kemal elde etmenin imkanı yoktur.

Aracı ~ Tasavvuf ~ Şirk

"Allah'la arana aracı koyuyorsun, Müşriklktir bu!" diyene, "Peki Seni Kim araya soktu?" de.. Bi düşünürse, "Ben Sana Müşriksin demeyeceğim ama yüzyıllardır hamuru Vahdet ile yoğrulmuş bu Topraklara Senin Çiğlini ve Yabaniliğini kullanarak Deizm'i yaymaya ve Din Kardeşlerinle arana da Fitne sokmaya çalışıyorlar; Haberin var mı? Yaptıklarından hiç Kuşku'ya düştün mü!, yoksa Sen Masum, Tertemiz misin? ; Hain ve Ahmak olma!" de.. Bunları şöyle bir Düşünmüyorsa artık onun Tasavvuf hakkındaki Zanlarına ve Kuran demesine aldırış etme, üzülme.. Zira Şeytan Kendi Hainliğini ve Ahmaklığını gayet iyi bilir; fakat derdine deva yoktur, hevesi kursağındadır.

Küfür ~ Cehennem ~ Oyun - Kurgu

Şimdi Hissetmiyorsun ya, "Cehennem", "Hesap", ondan "Oyun", "Kurgu" gibi gelir sana.

Tasavvuf ~ Kuran ~ Muhabbet

İbrahim'den (as) oğlunu kurban etmesini değil, Muhabbet'i istedi. Eğer maksat Muhabbet olmasaydı, kanın akıtılması gerekirdi. Sen ise Muhabbet'i boş bulduğundan olsa gerek, kendini meşgul edecek, yapacak iş arıyorsun. Acaba hangi iştir ki o, Allah Nezdinde Muhabbet'den daha değerli olsun. "La ilahe illallah" kelimesi nasıl söylenir ki de Teraziyi doldurur! Allah'ın Rızasını kazandıran Amellerin Özü Muhabet'den ibarettir, İslam Aşk Dinidir. Gaflet'e bak, Allah İbrahim'den evladını Kurban ister de Müslüman'ım diyen, Kuran da Kuran diyen Gafil, Aşkı aşırılık sayar, Tasavvuf'u kabul etmez!

Takva Nedir ~ Edep - Tasavvuf

Kamil Kulun Korkusu Nefis'den değil, Edep'tendir. Yani o, "Gereğince" Korkar (Takva) ; Endişe etmez. Nefsinden ve şeytan'dan gelen Vesvese'ye, Vehm'e aldırış etmez.

Kâlû Belâ

Kâlû Belâ'yı hiçbirimizin unutmadığını, hatırladığımızda anlayacağız.

Ahiret Sabahı

Allah'ın Unutturması yaşanmışı hiç yaşanmamış kılar. Ahiret Sabahı Mazlumların Unutması böyledir.. Zalimlere ise o Sabah aksine çok şiddetli bir Uyanma, çok şiddetli bir Hatırlama vardır!

Adem'e Secde ~ Şirk ~ Kuran-CI-lar ~ Uydurulan Din - İndirilen Din

De ki: «Rahman´ın bir oğlu olsaydı, ben ona tapanların ilki olurdum. { Zuhruf 81 } Kuran-CI'ların hiçbiri normalde böyle bir örnek veremez ve bu örneği vereni de böyle bir şeyi söyleyeni de Şirk Ehli sayacakken nasıl Tasavvuf Ehli Şirk'te oluyor da kendileri Kuran'cı oluyor hayret! Adem'e (as) Secde'nin Allah'ın Emri olmasına hiç girmeyelim bile.

Sen olmasaydın yaratmazdım..

"Dünya üzerinde ne varsa sizin için yaratan.." { Bakara 29 } Fakat aynı Hitap Peygambere gelince "Yok Onun için Yaratmış olamaz, çünkü bu Şirk olur" demek, nasıl bir Çelişki, nasıl bir Akıl-Gönül noksanlığıdır ?!

Kuran-CI-lar

Arada ne Peygamber ne bir Allah'ın Veli Kulu, ne de zamanda hiçbir Geçmiş-Gelenek olmaksızın -yani hiçbir "ÖRNEKLİK" olmaksızın- sadece Kuran okumakla oluyorsa, bütün Kurancılar Peygamber ve hatta Allah konumunda olmalılar! Aracılık diyerek Şirk saydıkları şeyi kaldırmaya çalışmakla aslında çok açıkça Kuran'da Emir buyurulan "Örneklik" Kavramını kaldırmaya çalışmakta, Kuran'ı yok saymaktalar; arada hiçbir Örnek yoksa, o halde herkes sadece Kuran okumak ile aynı Peygamber, ayn ı Kulluk Makamında olacak öyle mi! Değil ise zaten değiştirmeye çalıştığınız nedir! Kuran'ı Putlaştırırken, bir yandan Kuran'ın Emirlerinden "Örnekliği" yok saymak! Bunun ileri zamanlardaki sonuçlarını (Felsefeciler gibi herkes ayrı İDDİA binbir türlü İHTİLAF, herkes bunu Kuran söylüyor diyerek Allah'ın ELÇİSİ!) Tasavvufla bir derdin varsa bunu kendi nefsinle veya problemin olan kimselerle yani bu Ümmet ile Kardeşlerinle aranda hallet! Sen Peygambe

Hakikat-i Muhammediye ~ Kuran ~ Keşf

Allah Peygamber Efendimizi nasıl Babası İbrahim'in Duası ve Kardeşi İsa'nın Müjdesi yaptı ise şu Ayetlerde işaret ettiği Hakikatleri de ona öyle Kendi Özünde Keşfettirdi, Kendi Kendisinden haberdar kıldı; ve bizi de Onunla öylece Özümüzden haberdar kıldı ve bazımıza keşfettirdi! O zaman ki; Biz, nebîlerden onların misaklerini almıştık. Ve senden ve Hz. Nuh’tan ve Hz. İbrâhîm’den ve Hz. Musa’dan ve Meryemoğlu Hz. İsa’dan ve onlardan ağır bir misak aldık. { Ahzab 7 } Ve Allah, nebilerden, “Size kitap ve hikmet verdim. Sonra size, beraberinizde olanı tasdik eden bir Resûl geldiği zaman, O'na mutlaka îmân edeceksiniz ve O'na mutlaka yardım edeceksiniz” diye misak aldığı zaman, “İkrar ettiniz mi (kabul ettiniz mi?) ve bu ağır (ahdimi) üzerinize aldınız mı?” diye buyurdu. (Onlar da): “İkrar ettik (kabul ettik)” dediler. (Allahû Teâlâ): “Öyleyse şahit olun ve Ben sizinle beraber şahitlerdenim.” buyurdu. { Ali İmran 81 } Hani Rabbin Âdemoğullarının sulpl

Gayb ~ Kuran ~ Tasavvuf

İşte bu, gayb haberlerindendir ki sana vahyediyoruz. Yoksa onlar tuzak kurarak işlerine karar verdikleri zaman sen onların yanında değildin. { Yusuf 102 } Gayb konusunda aç olanın, Ayetlerin hepsinin -aslında her şeyin- Gayb oluşundan pek haberi olmaz. Gayb'ın Gaybı O'dur, Açan da O'dur; Bilinenin Bilineni O'dur, Bildiren de O'dur.

İnsanın üzerinden, henüz kendisinin anılan bir şey olmadığı uzun bir zaman geçmedi mi..

İnsanın üzerinden, henüz kendisinin anılan bir şey olmadığı uzun bir zaman geçmedi mi? { Dehr 1 } “Dedik ki: “Ey Âdem! Sen ve eşin, cennette yerleşin.." { Bakara 35} Ve andolsun ki Âdem (a.s)’e ahd verdik, fakat o unuttu. Ve onu, azîmli bulmadık. { Taha 115 } "..ikisinin (ayağını) oradan kaydırdı. Böylece ikisini de içinde oldukları şeyden çıkardı. Ve: “Birbirinize düşman olarak inin. Sizin için bir zamana kadar yeryüzünde oturma ve faydalanma vardır.” dedik. { Bakara 36 } Sizi Biz, değersiz bir sudan yaratmadık mı? { Mürselat 20 } Öyleyse akıttığınız meni nedir, gördünüz mü (ne olduğunu idrak ettiniz mi) ? Onu siz mi yaratıyorsunuz yoksa yaratan Biz miyiz? { Vakıa 58-59 } "O ki, sizi çamurdan yaratan sonra ölüm zamanını takdir edendir. Sonra da siz, şüphe ediyorsunuz. { Enam 2 } Ve kıyâmet günü, gerçekten biz bundan gâfildik (gâfilleriz) dersiniz diye (dememeniz için), senin Rabbin, Âdemoğullarının sırtlarından onların zürriyetlerini ald

Kulluk

Meryem Annemizi, İsa Efendimizi, Musa'yı ve Ali'yi (as) düşün.. Ve Yahudileri, Hristiyanları.. Şia'yı düşün.. Beşeri hesap ile bi düşün fayda zarar hesabı yap.. İnsanlığa ne kadar fayda hayır dokunmuş, filan.. Bu Kulluk denen şeyi beşeri hesapla güdülen fayda zarara göre, böyle anlaşılacak, bu hesaba göre olan bir şey mi zannediyorsun ! Allah'ın, Kullarına verdiği değer neye göre iyice bi düşün !

Şirk - Aracılık ~ Tasavvuf - Muhabbet

Sevgi yönünde aracılık şirk değil, Allah Sevgisinin bir İzharı, Eseri, Kulluk Hakkının Gereği, Edebidir. Sen o büyüklerin Allah Katında senin üzerindeki Hakkını bilebilseydin -hele ki Peygamberin (as) adını anmayı Şirk saymak- onları aracı kılmak için can atar, onların İsmini Hürmetini Duanda anmayı unutmaktan bile utanç duyardın. "Nimet bahşettiklerinin Yoluna".. Sen ise bunun tam aksine bu Muhabbeti göremediğin yetmiyor Şirk-Küfür sayıp, onları papazlara putlara, Müslümanları kafirlere müşriklere benzetmektesin.. Ayıp! Utan! Sen Allah'a Kul olanlardan isen, bu gibi Sevgi Hallerini bliememen yaşıyamaman, başkalarının Şirk'i değil, senin bir Kulluk ayıbın, utancın, şüphe yok ki Kibrindir, başka değil.

Elest Bezmi - Kalu Bela ~ Ruh ~ İsa'nın (as) beşikte konuşması ~ Mecaz ~ Fena ~ Tasavvuf

Bebeklik-Çocukluk, bir tür Fena Hâlidir.. İsa (as) Elest Bezminden sanki hiç ayrılmamış gibi daha beşikte "Ben Allah'ın Kuluyum" dedi.. Şimdi biz daha yeni yeni, şu beden elbisesini sıyırıp, aslımızın surete dayanmadığını anlıyoruz gibi gibi.. Bebeklik-Çocukluk, bir Fena Hâlidir dedim.. Mecaz demedim. "Mecaz" ucuz kıymetsiz bir iştir.. Hakikat, Hakikati olduğu gibi görebilmektir dostum.

Kuran'da "Habibim" geçer mi..

"Habibim" Hitabını Allah'ı zihninde bir erkek gibi tasavvur edenden başka hangi "Ahmak" Yanlış anlayıp da Uygun bulmayabilir! Hem de Kuran'da şöyle bir Ayet apaçık bulunuyorken: "De ki: 'Eğer siz Allah'ı seviyorsanız bana uyun; Allah da sizi sevsin.." ve Allah Resulüne "De ki: “Eğer Rahmân'ın bir çocuğu olsaydı, ona kulluk edenlerin ilki ben olurdum." dedirtirken kendisi bunu diyemiyor ve başkası dese Şirk sayabilecekken, daha hangi sözü Tekzib etmeye, Yanlışlamaya kendinde Hak bulabilir! Kendini bilmeyen, kendi Dininin Muhabbetinden haberi olmıyan bir kimse başkalarının Muhabbetini, Yakınlığını, Sözlerini nasıl Tekzip edebilir! Kendi Dininin Peygamberine "Anam babam sana feda olsun" diyebilecek Muhabbeti olmıyan, Kibir'den başka çok bilmişlikten gayrı hangi Halle kimin Muhabbetini Şirk saymaya kendinde Hak bulabilir!

Kuran ~ Mecaz ~ Mucize

Kuran'a Mecaz diyen ya Tertemiz Meryem'e (as) İftira edenler Derekesindedir, ya da İlim'e değil Bilim'e Kanmış, Aldanmışlardandır.

Kuran ~ Mucize ~ Mecaz

İlmi, Acı'sı ve Keşf'i Vehminden öte varmamış, Acayip Haller tatmamış, Keramet dahi görmemiş, Mucize'ye, Mecid olan Kuran'a, Mecaz'dan gayrı ne desin. İman'ı kaybetmiş, Kul olmamış, Şikayet halinde Ümitsiz, Ahmak Yalandan Kibir'den başka Hakk'a ne isnad etsin..

Kuran ~ Mecaz ~ Hakikat

Eşyanın ışınlanması gerçekleştiğinde (Neml 38-40) 'Kuran'da vardı' demeyeceksin öyle mi ? Hem de Mecaz olmaksızın..Yürümek, bir Adım dahi olsa neydi ki ?

Rabta Şirk mi ! ~ Vesile ~ Tasavvuf

Allah Kur'an'ında bizZat Kendisi, Nebi, Resulleri ve Salih Kulları, Velileri ile bizlerin Kalplerini Rabtetmiyor mu ? Bizzat Allah onları Kur'an'ında bunca Zikrederek, bize Kendisine Yakınlık için, onları Vesile kılmıyor mu ? O'ndan ala Vesile eden, O'ndan ala Rabıta yapan mı var !

Vech ~ Tasavvuf

O'na Yön tayin edebilir misin ?.. O halde "Her yöndedir" demek "Hiçbir yönde değildir" demekten daha Makul ve Uygun olanıdır.. O'na Mekan tayin edebilir misin ?.. O halde "Her yerdedir" demek "Hiçbir yerde değildir" demekten daha Makul ve Uygun olanıdır.. Zaten bunlar Kulun bir şey demesine kalmamıştır.. "Nereye dönerseniz Vech'i oradadır" (Bakara 115) , "Şah damarından daha yakın" (Kaf 16) .. Şimdi sen anlayışsızların itirazlarını ve lüzumsuz tartışmalarını, yani Fitne'yi bı rak.. önce Sen Kulluk Ahlakını gözet de, kendi Nefsine Allah'ın Kelamını muhatab alıver.. Güya Kuran-CI-ların ahlaktan ve akıldan yoksun tartışmaları, Tasavvuf Ehline attıkları iftiraları, başka yüzden değil, Allah'ı bırakıp, kendi Nefislerini unutup, Hakk'ı değil Halk'ı muhatab almalarından kaynaklanıyor.. "Onlar gerçekten Rab’lerine mülâki olacaklarından şüphe içindeler.." (Fussilet 54) Kuranı muhata

Selefiler ~ Kuran-CI-lar

"..şah damarından daha yakınız." (Kaf 16) Ve doğu da Allah’ındır batı da. Artık hangi tarafa dönerseniz dönün, Allah’ın Vechi (Zat’ı) işte oradadır. Muhakkak ki Allah Vâsi’dir. (Bakara 115) Onlar gerçekten Rab’lerine mülâki olacaklarından şüphe içindeler, öyle değil mi? O, herşeyi ihata etmiştir, öyle değil mi? (Fussilet 54) O, evveldir ve ahirdir, zahirdir ve bâtındır. Ve O, herşeyi en iyi bilendir. (Hadid 3) Kuran'da bunca sayısız Ayet Lafzı böylece dururken, gidip de Tasavvuf Ehlinin sözlerini doğru anlayamamak, illa ki yanlış anlamak, Şirk ile Küfür ile suçlamak, nasıl bir anlayışsızlık, nasıl bir insafsızlık, nasıl bir iftira ve büyüklenmedir ! Bu nasıl vicdan ! Erkek ve kadın müminlerin, bu iftirayı işittiklerinde kendi vicdanları ile hüsnü zanda bulunup da, "bu apaçık bir iftiradır" demeleri gerekmez miydi? (Nur 12) Onu duyduğunuzda "Bunu konuşup yaymamız bize yakışmaz. Haşâ! Bu, çok büyük bir iftiradır..." demeli değil miy

"İlk İnsan" - "Adem ilk insan mı" ~ "İnsan-sı-lar" ~ "Ruh üflenmesi mecazidir" ~ "Her İnsan-Beşer O'ndan bir Ruh değildir" ~ "Evrim" ~ "Melekiyyet" vb Laflar..

"Adem (as) ilk insanmıydı", "İnsansılar", "Ruh üflenmesi mecazidir", "Her İnsan-Beşer O'ndan bir Ruh değildir", "Evrim" vb bu tip laflar, "Melekiyyet" makamından türeyen laflar, zanlardır. Hani Allah'ın Katında Melekler Adem'in (as) (İnsan'ın) sırrını göremediler, Ruh'u göremediler de, onun toprağına baktılar, Nefsine baktılar, İnsan'ı-Beşer'i Allah'a yakıştıramadılar ya ! İşte o haldesin de bu laflar o yüzden ! Allah iblis'e ve meleklere o topraktan gördüklerine, Ruhunu bilmediklerine, Secde etmelerini emretti de onlar itiraz ettiler ya ! Henüz o mertebenin lafları bunlar !

Şefaat Şirk ~ Tasavvuf Şirk - Her Şey Şirk !

Şefaatin Şirk olduğunu zanneden Cahiller azıcık akıllarını çalıştırsalar ister Kurani olsun ister olmasın tüm Mahkemelerin Yargılamaların da Şirk olduğunu iddia etmeleri gerekir; çünkü Mahkemeler'de de ister Kuran üzere olsun ister olmasın, neticede Yargıç İnsan, Hakim İnsan olacaktır ve Yargılananın Suçlu mu Suçsuz mu olduğu da Vahiy ile belirlenemediğinden asla Hükmün Allah'a ait olduğu bilinemeyecektir ! İşte sana Şirk'in alası.. Şimdi ne olacak ? Hiçbir insanı yargılayamazsın ! Çünkü senin bozuk akıl yürütmene göre herhangi bir Mahkeme açıkça Şirk olmaktadır ! Netice'de Hüküm ve İcra bizzat Allah tarafından mı oluyor ? Hayır ! Olması için Yargıçın Vahiy alması gerekir.. Netice'de beni bir İnsan yargılamış, Hükmü insan vermiş olmayacak mı ?! O halde Şirk'tir bu ! O bozuk mantığına göre Kul Hakkı dahi Şirk olması icab eder.. Öyle Şefaat Şirk, Aracı Şirk, Tasavvuf Şirk, her şey Şirk !.. ; gibi hezeyanlı laflarla olmuyor bu işler !

Ruh ~ Elest Bezm'i ~ Mecaz

Kafirler Özlerinde O'ndan bir Ruh olmasalar niye Rahman Kuranında onlara onca dil döksün; Küfür içindeki Nefislerinin değeri için mi ! Elest Bezm'i onlara niye zikredilir ? Şu Dünya'daki küfür hallerinin zevkine varsınlar diye mi ! Güya Rabbinin Kelimeleri Mecaz da sen onları Hakikat yapıyorsun öyle mi ? İyi Marifet ettin !

Melekler ~ Mecaz ~ Fena ~ Kemal

"Melekler kuvvelerinden ibarettir, ayrıca varlıkları yoktur" diyen birini görürsen sözü maksadını niyetini aşmış fakat kendisi Fena mertebesini aşamamış nakıs birisi olduğunu anla. Yoksa Müşahedesini ispat için gayrı gördüğü ve göremediği varlıkları göz ardı etmek zorunda kalmazdı. Onlar aynı Kendisini perde görmediği gibi Hakk'a perde olmazdı. Keza bunları Mana bakımından sırf Mecaz'a dayandırması Hakikat İlmi'nin de ona henüz perde olduğunu gösterir. Bunu Fena Haline erişmek için böyle yapmak zorunda kalmamışsa zaten Kemal bakımından daha da nakıstır, itibar edip yorulmaya lüzum yoktur.

Abdulaziz Bayındır - İbn Teymiyye - Mehmet Okuyan vb ~ Kuran ~ Tasavvuf ~ Şirk

"..Nereye dönerseniz Allah’ın Vechi işte oradadır.." Bakara 115 Şimdi bu Ayet'de Panteizm mi kastediliyor ?.. "..Şah damarından daha Yakın.." Kaf 16 Şimdi bu Ayet'de Şirk var mı ? Ki "Bir ben vardır ben'de benden içeri" denildiğinde bu kadar pervasızca yalanlayarak Şirkle İtham edebiliyorsunuz ? "Siz hiç düşünmez misiniz ?" Nahl 17 Özelde "Fususul Hikem" için Muhyiddin İbn Arabi Hazretleri bu Kitap Allah'ın Resulündendir deyip ikaz ettiği halde sizin bütün Tasavvuf Ehlini ve Tasavvuf'u Yunan Felsefesine Panteizme Yahudilere Hristiyanlara İslam'dan başka her şeye İsnad etmeniz, "Allah'tan Korkmaz Kuldan utanmaz"lık değil midir ?; tam bir Müşrik İnkarı Kafir İnadı değil midir bu sizinkisi ? "...Kendilerine bir iyilik dokunsa «Bu Allah'tan» derler; başlarına bir kötülük gelince de «Bu senden» derler.." Nisa 78 “Allah her şeyi ihata edendir” Nisa 126 Şimdi bu Ayet

Din

Ellerin ayakların konuşacağı haberini duyunca gülersin. Ama kafatasının içinde susturamadığın, bir et parçasıdır.

A Hakk'ın gözbebeği ! ~ Şirk ~ Kulluk ~ Tevhid - Vahdet

A Hakk'ın gözbebeği ! O'ndan Gayrısı Şirk de, Tevhid Seninle olur mu ? Taştan topraktan İlah olmaz da, Eşya, Tecellisiz olur mu ?.. Ruhumdan demiş de, takmış peşimize Nefs'i Hem Halife kılmış bizleri, Veli, Resul, Nebi, Peygambersiz olur mu ?.. Akıl, Fikirsiz olmaz da Kur'an, Vahiysiz olur mu ?.. Melek, Cin, Hayvan, cümle mevcudat; Senli Tevhid olur da, Sensiz Vahdet olur mu ?..

Kuran ~ Ayet ~ Hadis ~ Tevhid - Vahdet

Bu Söz Ayet midir, Hadis midir, Peygamberimizin Sözü müdür ?... Hangisidir ! "Mahzun olma, Allah bizimledir.."

Tasavvuf ~ Kuran

Sözüm ona "Kurancılar"ın Tasavvuf Büyüklerine burun kıvırdıkları sebeplere bakarsan bu Ayet'e de burun kıvırmaları gerekir ; lakin nefislerinin farkında olmadıkları için kalplerindeki sıkıntıyı farketmezler.. : "De ki: Eğer Rahmân'ın bir çocuğu olsaydı, elbette ben kulluk edenlerin ilki olurdum!" [Zuhruf 81]

"Muhammedi Şeriat (Yol) " (Devam)

Düşünenler bir uçta Maneviyatçılar bir uçta kalmışlardır. İkisinin de birliği ile Kemal yalnızca "Muhammedi Şeriat"da mevcuttur; Hamd Allah'a, Selam Resulüne. Hristiyanlık ve Uzakdoğu, Düşünme'yi dışlarken, Akılcılar, Felsefeciler, Kelamcılar, Fıkıhçılar ve son dönemde (güya) Kuran'cılar, Maneviyat'ı dışlarlar. Yahudiler ise zaten Irklarına mensup olmıyanları İnsan'dan saymazlar. Hakk "Muhammedi Şeriat"da O'nun (sav) varisleri olan Tasavvuf Ehlinde Apaçık Aşikardır; Görene !

Kuran ~ Mecaz ~ Mana

Bazı şeyleri tecrübe etmemiş, görmemiş, bilmemiş kimseler kimi Ayet'leri bu bilgisizlikleri ile Mecaz Mana'ya, Akıllarına, yahut Bilimsel Gerçeklere ( Göre ?! ) yorarlar ( ve bununla da "Marifet" zannedip övünürler ) ; Bilenler ise Mecaz olmıyan Ayetleri tecrübe ettikleri gördükleri bildikleri için lüzumsuz yere Mecaz Mana'ya yormazlar. Mesela İsa'nın (as) beşikte konuşması hakkında İbn Arabi Hazretleri şöyle misal verir : "..Bazı kimseler beşikteyken, yani henüz bebeklik çağlarında konuşmuştur. Biz ise daha fazlasını görd ük ve dini bir vecibeyi yerine getirmek üzere anne karnında konuşanlara şahit olduk. Annesi hamileyken hapşırmış, Allah'a hamd etmiş, karnındaki çocuk orada bulunanların duyacağı şekilde 'yerhamukillah (Allah sana merhamet etsin)' diye cevap vermişti. Benzer bir misal daha verirsek, benim Zeynep adındaki kızım henüz bir yaşında veya daha küçük bir bebekken annesinin ve dedesinin huzurunda şakalaşmak maksadıyla

"Ve nefahtu fihi Min Ruhi" (Devam)

"Ve nefahtu fihi Min Ruhi" Ayeti Sırrının Hakikati "HİDAYET" değildir. "Hidayet" şu Ayetlerde Zikredilmiştir : "Ölü iken dirilttiğimiz ve insanlar arasında onunla yürüyeceği nur verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde olup, ondan çıkamayacak kimse gibi midir?.." [Enam 122] , "(Allah) onların kalplerine imanı yazmış ve onları kendinden bir ruh ile desteklemiştir." [Mücadele 22] "Ve nefahtu fihi Min Ruhi" Ayeti Sırrı Zâti Sırlardandır.. Sonradan olan-oluşan bir şey değildir Kendim den dediği O RUH.. Nasıl Yüce Allah Zat ve Sıfatları Ayrı değil ama Sıfatları kendi içlerinde ve Zatından farklı ve Zatı onlardan değil onlar nasıl Zatından ise, Kendimden dediği O RUH da öylece Zatından ve O RUH'un Nefsi içindeki durumu da aynı O'nun Sıfatları içindeki durumu gibidir. Hidayet dışarıdan gelebilir de O RUH ancak içeride, içeridendir de dışarıdan Nefes Üflemekle gelmez ! Yakına çekilmeyen, O'nu, O Özünü, İslam olmak

Adem Cennette mi Yaratıldı ?..

"Âdem Yeryüzünde Yaratıldı da neden ona 'Sen ve eşin Cennet'e (Cennet) yerleşin' dendi ? Neredeydi ki de (Size göre) Yeryüzüne yerleşin denmiş oldu ? Ve sonra neden yasağı işlediklerinde (Nereden, tekrar) "Yeryüzüne" (Ard) inin dendi ?" diye İddiacı Allame-i Cihanlar'a sorduğumuzda kafaları karışıyor ! Ama Kuran'ı çok iyi biliyoruz demek kolay ! İddialar havada uçuşuyor ! "Benim bir bilgim olmazdı, (insanın yaratılışı hakkında) melekler yüce mecliste tartışırlarken." Sad 69 D e ki: “Ben size, ‘Allah’ın hazineleri benim yanımdadır’ demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size ‘Ben bir meleğim’ de demiyorum. Ben sadece, bana gönderilen vahye uyuyorum.” De ki: “Görmeyenle gören bir olur mu? Siz hiç düşünmez misiniz?” Enam 50 “Bir vakit, Biz peygamberlerden kuvvetli bir söz almıştık; Senden, Nuh’tan, İbrahim’den, Musa’dan ve Meryem oğlu İsa’dan” Ahzâb 7 Rahman. Kuranı öğretti. İnsânı halketti. Ona, beyanı öğretti. Güneş ve

Adem Yeryüzünde mi Yaratıldı !

ADEM YERYÜZÜNDE YARATILDI DİYE İDDİA EDENLERİN GÖZDEN KAÇIRDIKLARI, GÖRMEDİKLERİ-GÖRMEK DE İSTEMEDİKLERİ NOKTALAR .. Ve andolsun ki; sizi Biz yarattık. Sonra size suret (şekil) verdik. Sonra meleklere: “Âdem (A.S)’a secde edin.” dedik. İblis hariç, secde ettiler. O, secde edenlerden olmadı. [Araf 11] İblis'in secde etmemesinden sonra, sadece İblis'e hitaben: “Öyleyse oradan in! Artık orada senin kibirlenmen olmaz. Hemen oradan çık. Muhakkak ki, sen alçaklardansın.” buyurdu. [Araf 13] 'Beni azdırdın ben de onları saptıracağım' dedikten sonra tekrar sadece İblis'e hitaben: “Kınanmış (hor görülmüş) ve kovulmuş olarak oradan çık!” dedi. “Elbette onlardan kim sana tâbî olursa, mutlaka sizin hepinizden cehennemi (tamamen) dolduracağım.” [Araf 18] Dikkat ederseniz bu Ayet'de henüz İblis'e tabi olunmamış.. Yani Adem yasağı işlemeden önce, sadece Adem'e Secde Emri'nin yapıldığı "Alem"de sadece Şeytan'a "İn"

Erdem Uygan - Mehmet Okuyan - Caner Taslaman - Emre Dorman ..

Resim
Kur'an ve Resul Yeterli ve Apaçıktır da bir ömür okunup bitmeyecek O Kuran'a göre Hüküm vermede sizin kafalarınız pek Apaçık ve Yeterli olmayabilir ! Kuran'a göre verdiğinizi gördüğümüz tek Hüküm de bugüne dek şundan ibaret: Sizden gayrı İstisnasız her "Mezhep" (Grup) Şirk'de [Zuhruf 37]; Tasavvuf Ehlini bırakın Yer Gök bile size göre Hulül'de ! .. Allah'ı görmeyi arzulayan Koca Musa Peygamber size göre "Laubali" olmalı ! "Hızır" İsmi bile geçmiyor ama "Kul" dendiği halde "Melek" oldu [Âli İmrân 78] ! Peygamberin Dilinden dökülen "SÖZ" oldu da [Casiye 6], Felsefeci'nin, Bilim Adamı'nın iki gün sonra değişecek Fikri "AYET" oldu ! Ve 'Kendisine uyun ki sizi "SEVEYİM" ! ' buyurulan Muhammed (as) size göre "Sevgili" olmadı da ! "Robot Postacı" oldu !.. http://yunuscomlek.blogspot.com.tr/2015/06/adem-cennette-mi-yaratld.html http://yunusco

Tasavvuf

Tasavvuf'a düşman olan, Hakikatlerin açılmasını istemeyen, bil ki Hakk'tan, Hakikatlerinden korkuyordur; yani, Nefsi ile Cihad etmekten, Canını Allah'a Teslim etmekten, O'na Kurban olmaktan korkuyordur.

Müslüman Entellektüelliğin sınırlılığı; Tasavvuf'a mesafeli duruşlarının gizli nedenleri..

"Bu dağ (Uhud) bizi, biz de onu severiz. O cennet kapılarından bir kapının üzerine asılacaktır." sav "Biz Resulullah (sav) ile beraberken bize yağmur isabet etti. Efendimiz elbisesini açtı, bedenine yağmur isabet etti. "Bunu niye yaptınız?" diye sorduk. "O Rabbinden yeni geliyor" buyurdular." sav Biz ona (Peygamber'e) şiir öğretmedik. Zaten ona yaraşmazdı da. O ancak Allah'tan gelmiş bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır. Yasin 69 Hakk'ı bir kayd ile bağlamayıp O'na mutlak olarak iman eden kimse, O'nun her bir surette değişik bir tecelli gösterdiğini inkar etmeyip gerçekler. O kimse, Hakk'ın bitmez tükenmez tecellilerindeki suretlerini yine Hakk'tan bilir. Muhyiddin İbn Arabi (ks)

Kuran'da "Habibullah" geçer mi ?..

Kuran'da "Habibullah" geçer mi ?.. "De ki: "Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin.." [Al-i İmran 31] Yok geçmez !

Fitne - Tuzak

Allah en büyük Fitne Ateşini Peygamberleri vasıtasıyla Kafirlerin kalplerinde bizzat Kendisi tutuşturmuştur. Onlar anlamazlar ! "..ve Allah Tuzak Kuranların en hayırlısıdır." [Enfal 30]

Kuran / Cennet

Yüce Allah ilgili Ayetlerde "sen ve eşin cennete yerleşin size orada acıkma çıplak kalma yoktur" buyurmuş sonrasında ise indirilişlerinde "yeryüzünde size belli bir zamana kadar geçim vardır" şeklinde buyurmuştur.. Yani eğer yeryüzünde yaratsaydı önce yeryüzü sonra cennet derdi halbuki ağaçtan yedikten sonra "yeryüzüne" inin buyurulmuştur.. Dedik ki: “Ey Âdem! Sen ve eşin, cennette yerleşin. Bakara 35 Muhakkak ki senin için orada acıkmak ve çıplak kalmak yoktur. Taha 118 “Birbirinize düşman olarak inin! Sizin için yeryüzünde bir süreye kadar kalma (yerleşme) ve geçinme vardır (size takdir edildi).” buyurdu. Araf 24 Yani Ayetler zanni manaya göre değil Allahın buyurduğu gibi okunulursa cennette yaratılma apaçıktır.. Yeryüzünde halife kılacağım buyurulması ise Adem'in ağaçtan yemesinin Allah tarafından bilinmesi yönüyledir.. Ki zaten cennette halife kılıcıyım denmemiştir.. Fakat Ademin unsuru olan toprağın yeryüzünden Cebrail tarafından seçilmesi toplan

Evrim / Ruh / Tasavvuf-çu

Şu hayvancıkların bir anda yumurtalarından yahut annelerinin karınlarından kemale ermiş vücudlarıyla çıkıp hemencecik ayağa dikilmelerini yürüyüp koşuşmalarını görüyorsun da Adem'in (as) ilk yaratılışına, Ruh üflenmesiyle ayağa dikilip İsimleri saymasına, Ol dediğinde olmasına vb inanamıyor, illa yorum yapıyor, mecaz diyor, kırk dereden su getiriyor, Evrime bağlıyorsun hatta oradan da bi de Tasavvuf(-çuluk) yapıyorsun ya, vah sana da senin aklına da vah kardeşim vah ne diyeyim..

Istılah / İlim / Tasavvuf

Istılah Marifet'e, İlim ise Kuran'ın Genişliğine döner. Büyükler Istılahlarında bu farkın farkındadırlar. Istılahlar ve İlim'i birbirine karıştırma. Istılahlardan İlim satıyorsun ! ve bunun Farkında değilsin: sen de fark-ında ol !

Kuran - Mecaz / Tasavvuf / "Ol der olur"

"Ol der olur" Ayetini Aklı ile Tevil eden ve bunu yaptığı halde bir de güya Mana Ehli olan kimse: Nokta-i Küll'e ulaşamamış, Hakk Hazretini bulamamıştır.. Zaman (Nedensellik-Bilim, Geçmiş-Gelecek, İlkellik-Gelişmişlik vb-vs) kaydından kurtulamaz.. Dünya'yı kalbinden atamaz, An'a dahi eremez.. vb..

Kuran / Cennet - Adem-Havva (as) / Tasavvuf / Lafız - Mana - Mecaz

Yüce Allah Meleklere Hitap ederken Adem'in Halife kılınacağı yer için "Yeryüzü" kelimesini kullanmış, aynı vaktin sürecinde Adem'e ve Havva'ya (as) dönük Hitabında ise "Cennet'e yerleşin, size orada acıkma (vb) yoktur" buyurmuştur. Yüce Allah Adem'e (as) "Cennet'e yerleşin" dediği üzere eğer ilk başta Cennet'te yaratmasaydı, sonrasında "Yeryüzüne inin size orada bir süre geçimlik vardır" buyurmazdı. Sen ise, O kelimesi kelimesine böyle buyurduğu halde çok bilmişlik edip, İddia ediyorsun: "Hayır o öyle değil !" diyorsun. İşe bak ki bir de sen güya Mana Ehlisin !

Ruh

"İnsan"ın hakikati "Toprak" mıdır ? "Madde"si diyelim; Maddesinin Mahiyeti nedir ? Toprak, Cevizin Kabuğu, Beden.. Et.. Sıfat değil.. Soruyu anlaman için "Madde" diyelim; Maddesi nedir ? Allah Kelamından getir cevabı da öyle söyle; Felsefe yapma, Mana Mecaz Metafor yapma, Kendi Marifetinden çık, Ben deme, Bana Göre deme.. Allah Kelamından Cevap ver.. Nedir senin Madden ?..