Kayıtlar

Nefs etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Gaflet

Gaflet ancak Uyanıklıkla kalkar.. Muhabbetli bir uyanıklık.

Nefs

Herkesinkini de kendi nefsin gibi bil, aynı nefisten, Bir bil; Bir ol, Bir bil ki, Yol olabilesin.. Hakkı Hatırlatabilip, nefisleri teskin edebilesin.

Nefs

Nefsini adam etmeğe uğraşmaktan yorulmadın mı, yeter sevap usanmadın mı? Onun fıtratı tabiatı bu, cahil ve zalim, daha anlayamadın mı? Yoksa beğenmiyor, kabul mu edemiyorsun? Savaş bir Hile ve Tuzaktır; Tuzak kuranların en hayırlısı O değil midir? Acaba sana bu işten bir müjde, nefisten başka Varlık yok mudur!

Teslimiyet

Senin fazlaca veya az (İfrat-Tefrit) söz ve hareket (fırıldak ya da put) etmelerin Dengeyi suret'de ve amel'de aramandandır. Halbuki her şey O'na döner, Teslim olan nasıl O'ndan başkasına düşsün. Denizde kendini bırakınca batmazsın, çabalayınca boğulmaman Mucize!.. Her Halin Hakkını vermek gerektiğini de unutma.. Ama Teslimiyet, Sabır'dır, Şükür'dür, Hamd'dir, Muhabbet'dir yani Surette Amel değildir..

Hu

Bilenlerin Fazladan hareketleri olmaz; çünkü Allah normalde de Allahtır.

Min Ruhi ~ Nefs ~ Alem

Ruhunun (Min Ruhi) yani Senin Öz'ünün Hakikati Bedeninden farklıdır, bunun İdrakine varmalısın.. Öyledir ki Beden yanar, Nefis Acı duyar, o Yanmaz ve Acı duymaz; Sen bu Sırrının ip ucunu basitçe İmanından tut, şöyle ki: Beden ölür Ruh ölmez.. Bu Zati Münezzehliğinden önce Öz varlığının Sırrının Esmai Niteliklerinin de idrakine varmalısın, mesela Sabır.. öyle ki Sabır Manevi Ateşlere karşı Su gibi olabilir, hatta Ateş onun için Zevk'e dönüşür.. Bunlar İnsan'ın Zati Hakikati olmasına karşın, Nefsine Sarılana kesinlikle Sırrından Nasip yoktur.. Ve O Sırrı böyle olmasına karşın acıdır ki sarıldığı Nefsinin Vehmi onu Yakıp kavurur.. İbrahim'e (as) Ateşin serin selamet olmasının Hakikati de bundandır; Zira Ruh O'nun Ruhundan olduğundan ve O ise her şeyin Özü Hakikati olduğundan, Alem'den bir Alem olan Beden dahi Dört Unsur gibi, Hakikat'de yine O'nun Ruhuna bağlıdır.. İnsan'a Kendi Ruhumdan buyurması Tecellileri içinde Zatına En Yakın kılınan Varlık olması

Nefs ~ Haller ~ Ruh

Eğer Nefsini dikkate alırsan, O çok Yüce'dir, elbette sen bir Hiç olursun.. Ama bu senin Nefsinin bir Hal'idir; "Hakikat" değil.. Çünkü O sadece Yüce değil, ve sen de sadece Nefis'den ibaret değilsin.. Yani Sen Hakikatini bilirsen, elbette toprağında kalmazsın..

Tasavvufi Kavramlar - Kavramlar..

Bilgisiyle Kibirlenen bir Hayvan göremezsin; ancak Duygusal olarak Kibirlenirler.. Heybet başka, Kibir başka; Kibrin aslı Cahillikte.. Ben başka, ben-"LİK" başka.. Ben "Ruh", Ben-Lik Nefis diyelim; ama bu "Nefs", "Öz, Saf Kendi" anlamında olan değil; "Ego" diyorlar.. "Öz Güven" ise "Öz"den kastın ne, kavrayışın ne kadar Derine iniyor, ona göre!.. Tabii Nefsini mi kastediyorsun, Sıfatlarını Kimliğini mi.. Allah'ın "Min Ruhi" dediği "Sen" mi.. Sonuçta konuştuğumuza nispetle Kavrayışına göre, Allah'a Sığınmak da Güvenmek de, ister gizle ister aç, bir "Sen"den geçer.. Ve bütün İşler O'na döner!..

"Suretimde Yarattım"..

Sen bir zarar görmesen de, İlkeli, prensipli bir kimse isen, duygusal olarak Öfkelenmesen bile Öfkelenirsin, Sınırları Belli eder hatta Cezalandırırsın.. Sen böyle olursun da, seni Kendi suretinde yaratan O hiç Öfkelenmez mi!

Esmaül Hüsna ~ Hilafet ~ Nefs ~ Ruh

Esmaül Hüsna'nın Hilafeti Nefsinde, Zatının Hilafeti Ruhunda Sırlanmıştır. Esmaül Hüsna Celal ve Cemal'de toplandığından Nefsin Kemali için "Denge" gereklidir diyelim; Kalbini bunun için iki parmağı arasında döndürür durur.. Ta ki Suretine, Esmaül Hüsna'sına Temizlenmiş bir Ayna olasın.. Perde olmayasın.. Böylece Ruhun Ayna'da sadece Sureti, Nefsini değil, Müsemma'yı da görsün.. "Min Ruhi" Sırrı Hilafetinden öte Vahdetiyle, Kalbinin en derininde Ruhunda, Sırrında Parlasın..

Nefsim imiş..

Dün gece "Şehri" şöyle bi gezdim, tanıdık eş dosta göründüm..; meğer Nefsim imiş.

Nefs

Sen Nefsinden Münezzeh değilsen de O şah damarından yakın olan Münezzehtir, O'na sığın.

Psikolojik Problem-lerler..

"Psikolojik Problem-lerler" yoktur.. Nefs'e uymamak, Hakk'a Uymak vardır.. Şükretmek, Sabretmek.. La ilahe İllallah.. SubhanAllah vardır.. 99 Esma vardır.. Aşık olmak, Muhtaçlığını İtiraf etmek vardır!.. "Ama" yok, Naz Niyaz vardır!.. Pek Yücedir, Pek Yakındır, İhlaslı olmak vardır.. "Vardır" da vardır!..

Nefis

Bir başarı nasib olur, eline para geçer, yükselirsin, millet seni över, hemen nefsinde, Getirildiğin Makama yakışmıyan bir Büyüklük, Kibir peyda olmaz mı? Hayırlı bir iş ise İmtihandır, daha iyisi daha güzeli var, nefsini gör bil Rabbini gör bil!.. Yok baştan Razı olunmıyan bir iş idi ise, yandı, cehenneme dört şeritli asfalt yol!

Din ~ Vicdan - Kalp ~ Hesap - Hüküm - Ceza ~ Nefs ~ Ruh

Hesap, Kalp Nurlarını (mesela Vicdan) görmezden gelip, Nefis Karanlıklarına (mesela Menfaat) dalan Ruh'dan sorulur. Hüküm de Ruh'a verilir.. fakat o, Kaynağından (Min ruhi) Asli Kutsiyete sahip Münezzeh olduğundan, Ceza, Kalpte, Nefiste açığa çıkar.. Mesela; Kalp Katılığı-Karanlığı, Nefsin Vehim etmesi gibi..

Feyz

Kuran sana Düşünmeye güç yetiremeyeceğin Hakikatleri Hatırlatır; Duygulanmaya değecek şeyleri Yaşatır. Nefsin seni zorla Kalp elini kolunu bağlayıp hapseder, kendine mahkum eder; iki sayfa da olsa Kuran Oku da sen onu hapset!

Sivrisinek Ayeti

Seni asıl Büyüklük İspatına girişmen, bu derde düşmen Küçültür, Hor kılar. Sen Kurandaki Sivrisinek Misali gibi, Allah Katında hiç Şüphesiz Büyük ve Değerlisin.

Zan ~ Nefs

Bir insana bir sürü laf edip sonra o lafların doğru çıkmazsa ne yaparsın.. Haksızlık etmişim, yanılmışım, bilemedim, İftira etmişim dersin, özür dilersin, gıyabında da olsa Helallik dilersin değil mi.. Yok işte, Şeytan'ın Oyununa gelenlerde, Kibrine uğramışlarda, kendini İlah zannedenlerde öyle değil.. İftiraları, Sui Zannları, Şüphe, Paranoyaları daha da artarak derinleşir bu işgüzarların.. Asla Af dilemezler, Yanıldıklarını kabul etmezler, Helalleşmek mi o da ne demek, ölene kadar kem göz kötü sözü artırarak devam ettirirler.. Hüsnü Zan'mı.. "Aptal mıyım Ben!".. Hatta ellerinden gelse, onu hile tuzak ile suçlu duruma düşürürler.. Peki neden? Çünkü etrafı o kimseyi kötülemiştir ona.. Taraf olmuştur bir kere.. Yalnız kalamaz.. Ve bir kere, sevmemiştir!.. Artık nasıl sevebilir.. Ve hiç yere boynuna kadar Zanna Günaha da batmıştır bir kere.. Görevli Memermuydun da bu kadar vazife ettin üzerine o kimsenin suçunu günahını.. Yo.. Kibirlilerin, Şeytan'ları

İnsan ~ Hayvan ~ Nefs ~ İlah

İnsan Allah'ı bilmiyor da, nereden nasıl İlahlık taslıyor! O, Batılıların İddia ettiği gibi, Hayvan olsa, öyle büyüklenemezdi. Biliyor biliyor da, Tanımıyor! Tanımak nefsinin-egosunun işine gelmiyor!

Kötülük ~ Marifet

Kötü olmayı marifet zannedersen, Allah'dan daha kötü olabilecek yoktur bilesin. Fakat, O Zulmetmez!

Riyaset ~ Hoca Efendi !

Kuran, Yaşlı, evlenme ümidi kalmamış Kadınlara dahi "Örtünmeleri kendileri için daha hayırlıdır" derken, "Tesettür Furuattır" Lafı, hele ki "Peygamberi Rüyada gördüm, twitleri ikiye katlayın" Lafı.. Ezan'dan yahudiler, hristiyanlar incinmesin diye "Muhammeden Resulullah" kelimesini çıkartırken, Müslümanım diyenle Beddualaşma'yı -ki Mübahele Hristiyan ve Yahudilerle olmuştu- "Sünnet" saymak... Hoca Efendi kardeşim!.. daha hangi birini sayayım.. Papazın elini öpecek kadar mütevazi ol (!), ama Müslümanım diyenle Lanetleşmeye kalkış, hiç çekinme; Allah'ın duanı kabul ettiğine de inanabilecek misin!

Merhamet ~ Rahman Rahim - Adl

Çok Merhametli olunca, fark Gözetmeksizin içine bir Hüzün, Şefkat gelir.. Gerçekten fark gözetmiyorsan herkese!.. Ama Allah, aynı zamanda Adil'dir, bunun yansımaları da olacak yaşamda!.. Kime Merhamet edeceğini bilemiyorsun ama, bunu bil!

Velvele - DüşmanCILIK ~ Nefs

Ortalığı velveleye vermek ve DüşmanCILIK, Rezil, Çirkin Huylardır.

Dürüstlük ~ Mertlik

Kendine Dürüst olsan yeter.

Min Ruhi

Ruh'un su ekmek hava toprak ile hiçbir alakası yoktur; Allah'tandır (Min Ruhi) , dahi O'nun Emri olmaksızın, bunlarla Hayat bulmadığı gibi bunlarsız da Ölmez ; Lakin Tabiat olan Nefs, Ses'in Kulağı, Suret'in Gözü Meşgul etmesi gibi O'nu meşgul eder, perdeleyebilir (Gaflet). Gözü açık olanlara ne Mutlu!

Tabiat - Nefs

Köpeğin havlaması, ısırması, Kedinin tırmalaması hiç anormal şeyler değildir. Çünkü onlar Doğal olarak Tabiatlarına Nefislerine Mahkumdurlar. Ne Sorumlu tutulurlar ne İmtihan'a tabidirler.

İmtihan ~ Kötü Fiiller - Sıfatlar ~ Nefs ~ Allah'ın Tuzağı

Hased Ehli değilsen, Hırsızlar olmaksızın Allah'ın kimsenin malını çaldığını göremezsin; yani Kötü Fiili-Zulmü, Allah'a Nispet edemezsin. Fakat O, Hırsızın-Zalim'in kötü fiilinden seni her zaman Korumayabilir; ve bu zarar göreceğin durumu da Allah'a Nispet edemezsin: Çünkü manevi maddi bütün Mal Mülk nihayette hepsi Allah'ındır. Anlarsan, her türlü Zulüm Allah'adır.. ki bu Yüksek Anlayışa ulaşamasan da, Allah senin Nefsine her şeye katlanabileceğin Kendinden bir Sabrı ve Hırs ız olmadan önce o suçu işleyenin Nefsine de Muhakkak ki İyi İlhamı ve Sakınmayı vermiştir. Öyle ki, Kötülük gördüğün için, Zulüm gördüğün halde, asla Kötülük etmeye, Zalim olmaya için el vermez.. Bak ki Zulüm görmek, seni Zalim olmaktan Korur.. Acz'e düşmen, Sen'i bütün kötülüklerin kaynağı olan Kibir'den Korur.. Hırs'a, Ben-liğe kapılıp Haklılık Hesabı gütsen de, bu Dava'nın Lehine sonuçlanacağı Garanti değildir.. Kötülük'den ise Payına Mutlaka bir şeyl

Hayal - Akıl - Yaratma ~ Allah'ın Nefsi

Allah’ın Hayal ettiğini gerçekleştirmede, yaratmada sınırı yoktur; fakat İlkelerine bağlı kalır “..Rahmeti nefsi üzerine yazdı-kendine farz kıldı..” (Enam 12) İnsan Nefsi ise ne Hayal ederken ne de yaparken, İlkeler sahibi olmak, bağlı kalmak ve Akletmek hoşuna gitmez. İnsan, Hayalini ve Aklını Nefsine Uydururken, Allah asla Nefsine Uymaz; Merhamet eder Affeder, Adildir Zulmetmez!

Oruç

Oruç Nefsi neredeyse öldürür de Allah Merhamet eder İftar'a yetişir; Ölüm Allah'ın Emri (!) ama Aşk ile!

Zikir

Gerçekten Rahatsız olan, Rahatsız olduğu şeyi değil, Rahatladığını Zikreder. Nefsini ya keser atarsın, ya da o senin Gönlünü keser atar.

Düşünme ~ Nefs ~ Felsefe

İnsan'ın Düşünmesi, Cehaletini gösterir.. Kabul edememesi, "Nefsini Bilmek" istememesi ise, Düşüncesizliğini.

Oruç ~ Şeriat

Dedikodu, Alay, Laf gibi eğlencelere dalmış, Şeytanın Pisliğiyle Beslenmeye alışmış İnsan'ın Allah'a dönmesi zordur. İsterse Müslümanım desin. Bunlar onun için artık Su gibi Yemek gibi olmuştur. Tevbe edemez. İşte bu Hakikatler sebebiyle Tevbe edenler için "Oruç", "Farz" kılınmıştır. Başka türlü Kurtulamaz çünkü İnsan Akibet'den. Yoksa "Diyet" olur onun Ameli; yine battığı pisliğe geri döner ! Allah'ın Emirleri, Yasaklarıdır "Şeriat" ! Sen ne sandın ?

Bir - Tek

Korkulu olana her şey korkulu gelir; Çılgın olana her şey çılgınca gelir.. Ancak Mutedil olup Kemal bulana her şey uygun gelir.. İsimleri çok olan Allah (cc) "Bir" ya O'ndan.. O'ndan bir Ruh olan İnsan, bir, Nefsinin Halleri çoktur ya, O'ndan..

Yakın

Düşüncelere dalıp uzaklara gitme ; Çok Yakın'dır.

Beyin - Kalp ~ İhtiyaç

Senin Asıl İhtiyacın nedir bulmadan, beynin kalbin ebediyen yakanı bırakmayacaktır. Her İnsan için geçerlidir bu.

Yoktan Yaratma ~ Ateizm - Şirk

Delili göremediklerinde 'yoktan yaratma olamaz' derler.. görseler, bu sefer de 'kendiliğinden oluyor' derler.. Hele ki 'Yok zaten yoktur, Allah vardır' demiş olsan, muhakkak Şirk koşarlar. İşte bunlar onların Cehennemlerinin içeriden sürgülü zincirli kapanmış kapılardır.

Zihin ~ Kalp ~ Ruh - Sır

"Zihin" kavramı Düşüncelere dayatılmışken, "Kalp" kavramı hem Düşünceleri hem Duyguları kap'sar, muhafaza eder. Ama asıl muhafaza "Sır"dadır; Manevi Sabitlik, ve Muhafaza asıl "Sır"da edinilir; İnsan'ın, edindiği Manevi Zâti Varlığıdır. "Ruh" ise hepsinin merkezinde ve kuşatıcı Öz Ben'idir; Sır, Ruh'un Dünya'da "İnsan" oluşunda emanet bulunur; yahut Nefsini sahiplenip, yüklenerek, Öz Ben'ine ve Sırr'ına perdelenir. Hem Sırr'a hem Ruh'a, "Kendi Ruhumdan" buyurmasında tek bir ifadede işaret etmiştir.. Zaten iş Tek'tir.. Örnek verdiğimiz "Zihin" kavramının, sadece düşüncelere dayatılmasından ileri gelen çokluğa ve ayrılığa bak, bir de Nefs, Kalp, Ruh, İnsan, Sır kelimelerinden ileri gelen Birliğe, Tekliğe bak.

İmtihan

Yalnızlıkla İmtihan edilenler Dost Kimdir daha iyi bilirler. Açlıkla İmtihan edilenlenler Rızık Neymiş daha iyi bilirler. Kalabalıkta da Yalnızlık olur Hayret etme. Rızık neymiş karın tokluğunda da anlaşılabilir Hayret etme.

Amel - Nefs

Kendini iyi olsun kötü olsun Ameline kaptırma, bağlama. Seni hiç yokken varetmişin Lütfundan Ümit kesilmez.

Merhametlilerin En Merhametlisi

Allah "Mazeret" kabul eden Merhametli Zat'tır, Rahim bir Rabb'dir. Yeter ki Yöneliş, Tevbe (Dönüş) olsun; Seyyiyatı Hasenata tebdil edendir. Yüzün karardığı, Nefsin sana "Bu işten çıkış yok" dediği, insanların Ümitsizlik verdiği yerde, O Bağışlayıcı, Gafur, Merhametlilerin en Merhametlisi, Rahman Allahdır. Kafire de Müslümana da Hayret verendir.

Nefs

Sıkıldığına sıkılmayasın..

Kalp ~ Sır

İnsan'ın Kalbi Sırrına hem Ayna hem Perdedir. Eğer Kulluk, Sırrında olmasaydı, Allah Kalbini hallac pamuğu gibi attığında insan ne ağlayabilir ne de gülebilirdi. Eğer Sır Nefs'e nispet olur ise, o halde İnsan aynı anda hem güler hem ağlar olurdu, hem de durmaksızın her an. Halbuki duygular-haller gelip geçici, Sır da sabittir. Sen Kendini Kalbinde ve Nefsinde arama. Sen özün sırrın, O'nun Sırrından, O'nun Ruhundansın.

Şikayet ~ Kulluk

İnsan her şeyden yorulur da "Şikayet"den yorulmaz mı ?..

Nafile ~ Nefs - Oruç - İftar

Nafile deme, Nefsine Gem vuranın İftar'ı Allah'ladır.

Nefs

Nefsine de ki: Ben senin İsteklerine uyarsam şu üç günlük dün'ya'da ne tatmin olabilicez ne de rahata kavuşabilicez, neticede elimize bir şey de geçmemiş olarak sonunda Cehennemi boyluycaz. Sana da yazık bana da yazık. Yahut sen toprak olup yok olucaz diye tutturursan, öyleyse zaten ne benim ne de senin elde etsek de bi anlamı olmayacak hayali şeyler peşinde zavallıca ömür tüketmemiz daha da anlamsızdır; İntihar etmem bu durumda bana göre daha anlamlıdır. Şimdi sen gel öyle öleceğimize Bana Uy da, ölmeden önce O Allah Yolunda ölelim, Resulüne (sav) Uyalım da hem bu dün'ya'dan İstediklerin güzelce verilsin, hem de Cennette Hesapsız Bitimsiz olarak Sayısız Nimetler içinde Neşe ile Ebedi Yaşa. Sen Tatmin bul, Ben de Rabbimin Rızasını kazanmış olarak Zâtına varayım.

Dün'ya Cenneti ~ Nefs ~ Zan ~ Bulmak

Nefs öyle bir şeydir ki İnsan para mal mülk Zengin olmakla bu Dün'ya'da Cennet'e girdiğini Vuslat bulduğunu zannedebilir. Şimdi Sen neyi arıyor arzuluyorsan, o arzuladığının Cennetine girersin, hiç gam yeme, hem de bu Dün'ya'da girersin!

Aşk ~ Nâr - Nur ~ Nefs - Sıfatlar ~ Ruh

Güneş, hem Nâr iken hem Nur'dur. Zahirinde Nur, Batınında Nar diyelim.. ama Nârının fazlalığı Zâtından bir şey eksiltmediği gibi Nur'unun fazlalığı da Zâtına bir şey katmıyor.. Allah'dan bir Ruh-Zat olarak Senin, Nur'un Akıl-Kalp, Nâr'ın ise Nefsin-Ben-liğin.. Nefsin seni yakmakta, Nurun ise söndürmekte. Nur'dan göremiyorsun, çünkü Allah öyle Yakın.. Nar ise uzaklaştırıyor çünkü Allah öyle Şiddetli.. Ne zaman Nâr'ın Nur'un (Sıfatların-Nefsin) İtidal buldu, Ruhunu, Yakınlığını, şu gökteki Güneş gibi Ay gibi apaçık görecek, seyredeceksin. Allah'a Misal olmaz ya; biz bunları Muhabbeten söyledik..

Kader Değişir mi ~ Ayan-ı Sabite ~ Kader Sırrı

Kader Dört Nispetledir.. Birincisi: Sabit Hakikatlerdir (Ayan-ı Sabite). Kadın, Erkek, Çocuk, Nefs, Bitkiler, Madenler, Hayvanlar, Ulvi ve Sufli Mertebeler, Zıtlıklar gibi sonsuza varan, Yaratılışın gerçekleşmesi için Zorunlu olan, Allah'ın İlminin İcadlarıdır. Zorunludur, fakat ne Zorlama vardır ne de Sorumluluk; hiçbir Erkek ve Kadın, erkek ve kadın olmaklıkla, yahut boynuzlu koç boynuzlu, boynuzsuz koç boynuzsuz olmasıyla yükümlü tutulmaması gibi.. Ayan-ı Sabite Kader Sırrındandır, tümüyle "Kader" demek değildir. İkincisi: İmtihan'ın gerçekleşmesi için başa gelmesi Kesin Takdir edilmiş Olaylar; Belalar ve Bağışlardır.. Üçüncüsü: Basitçe, İnsan, Belalara karşı Sabır ve Dua, Bağışlara karşı Şükür ve Nankörlük etmemekle iki yönden de Kader olarak Yükümlü ve Sorumlu Tutulmuştur. Olayların başa gelmesi herkese eşit olarak Takdir edilmiş olduğu gibi Dua ve Niyetten Sorumlu Tutulmaları da aynı derece eşit ve Kader'dir (Zorunluluktur). Üçüncü Nispeti

Nefs - Dün'ya

Bu Dün'ya Nefis gibidir, Allah'ın Rahmetidir deyip, güleryüzüne aldanma; Allah'ın Rahmeti Allah'tadır!

Büyük Cihad

Büyük Cihad nedir unutmuşsun. Nefsin de üzerine çullanmış, altında ezilmiş kalmışsın. Nefsine kızacağına, Rabbine, sızlanıyorsun, gevşemişsin. Ayağını yere vur, Allah de, nefsine kaşların çatık olsun. Bezgin Halini değiştir, nefsine karşı Celalli Heybetli ol, sesini kes. Soldan da yaklaşsa Sağdan da yaklaşsa "Kulluğum sana mı kaldı, dengesiz" de, Bilinçli ol, Uyuma, Diri ol, Allah'la olduğunun Bilincinde ol.

Tesettür - Başörtüsü ~ Müslüman ~ Halk

Azıcık sakalın uzasın, Tesettüre gir Başörtüsü tak, hele ki Namaz kılmaya başla, yani Müslümanlık Zahirinde azıcık görünmeye başlasın, bak Nefs Köpeği nasıl hırlamaya başlıyor, Nefs Yılanı nasıl tıslamaya başlıyor. Muhakkak ki Allah zorluk dilemez ! Ama hele ki şu Ahir Zaman'da, ve Zahirde Müslüman bir Cemaatte yetişmiyorsan.. Hiç Kolay değil ! Şefkatli olmalısın ! Çoğu İnsan da bu yüzden Müslüman görünmez, Kalbi Hayatını düşündüğünden Zahirini feda eder; Şefkat'den de kaynak lanıyor bu ! Ama bu "Melamet" de değil ! Zaten bu durum Halk Hakk yolunda Cehd etmediği için var, bu Korkulara göre hareket ettikleri için Zahirde Müslüman olamıyor. "Yobaz oldun he!", "Biz Müslüman değil miyiz!", "Başımıza Alim mi kesildin!", "Çok değiştin!".. Daha neler neler.. Halbuki Kıyafeti ne Türk ne Müslüman Kıyafeti, Kendine Özgü filan da değil, yani Batılı görünmekten aynı rahatsızlığı duyamıyor, çünkü farkında bile değil ! Bunlar Ka

Şeyh - Biat - Tarikat ~ Nefs ile Cihad ~ Kemal ~ Kulluk

Nefs ile Cihad olmadan, O Kadir ile Hızırı bulmadan, Biat ile Kemal buldum, Hakk'a Erdim zannetme. Şeyh İçinde olmadan, İçindekini Şeyh tutmadan, dışardakiyle dışındakine, büyüklenip böbürlenme.

Kalp

Nefisle Cihadın üzerine Kalbinle Cihad'ı ekle de onu Huzur'da Sabit kılmaya bak. Paslanır ya, onu Muhabbetle Zikirle Namazla İlimle artık türlü türlü Nurlar ile parlatmaya tutuş.

Nefs ile Cihad

Müslümanlar kavga ederek değil, aksine Nefisleri ile Cihad ederek birbirlerinden ayrışsalar; ne güzel olurdu. Öyle değil ama Allahüâlem belki bağışlar da öyle kabul eder. İster Cemal ister Celal yönünden bak Yüce Allah İnsanları bir tek Nefis üzere yaratmıştır; buna arif olmayan zaten bilmez. Bir iddian bir fikrin var ise Nefsine sun, Nefsine söyle; onunla tartış.

Kayıt

Kayıtlarsan, Kayıtlanırsın.

Tasavvuf

Tasavvuf'a düşman olan, Hakikatlerin açılmasını istemeyen, bil ki Hakk'tan, Hakikatlerinden korkuyordur; yani, Nefsi ile Cihad etmekten, Canını Allah'a Teslim etmekten, O'na Kurban olmaktan korkuyordur.